Sayfalar

15 Aralık 2010 Çarşamba

13 Jaipur

24-25.11.2010          
Jaipur

Agra'da son gün başlayan yağışlı ve serin hava Jaipur'da da devam ediyor. Odamda yaptığım kahvaltının ardından yağışa aldırmadan şehri gezmeye çıktım.  Pink City olarak ünlenmiş Jaipur'un çarşılarını gezmek istiyorum. Şehri daha iyi öğrenebilmek için yürüyerek gezeceğim. Ancak sokaklarda karşılaştığım manzara bir hayli kötüydü. Yollar göl içinde kalmış. Islanmadan yürümek olanaksız. Sadece ıslanmak da değil mesele. O suların altında çamur, çöp her şey var. Ama vazgeçmek yok. Otelden 100 metre kadar yürüyünce uzun bir cadde olan MI Road'a çıkılıyor. Jaipur dünyanın önde gelen mücevherat merkezlerinden biri. Sağlı sollu mücevher mağazaları sıralanmış. Tabi bunlar benim aradığım şeyler değil. Buradan Sansar Chandra caddesini izleyerek, eski şehir olan Pink City'ye Chandpole Bazaar kapısından girdim. Tarihe yolculuk gibi oldu. Pink City son derece düzgün planlanmış. Mimarı yapılar pembe renkleriyle gerçekten etkileyici. Ama buraya kadar olan gezimde de hep aynı durum vardı. Bu güzelim tarihi yapılar ve kentler Hindistan'ın bu nüfus, bu sosyal ve kültürel anlayışıyla yerlerde sürünüyor. İnanılmaz pislik, yoksulluk, yoksunluk herşeyi berbat ediyor. Ama belki de Hindistan'ın gizemi burada. Kilometrelerce uzanan ve birbirine dikey olarak bağlanan caddeler ve yollar. Tüm yapılar özgün halleriyle korunmuş durumda. Bölgenin tamamı her türlü şeyin satıldığı bir çarşı şehir. Buranın ünlü yapılarından biri olan Hawa Mahal'a kadar gittikten sonra aralıksız yağan yağmur nedeniyle iyice ıslanmış olarak otele geri döndüm.

Jaipur'dan sonra Ajmer üzerinden Pushkar'a gideceğim. Pushkar'dan sonra da sırasıyla Jodhpur, Udaipur, Mumbai ve son olarak da Goa'da Palolem plajlarında gezimi bitireceğim. Bu yolculukları trenle yapacağım. Biletleri de Jaipur'dan almayı planlamıştım. Öğleden sonra adım başı bir rikşacının ısrarlı çağrılarına aldırış etmeden yine yürüyerek Jaipur tren istasyonuna geldim. Bilet almak için önce bir form doldurmak gerekiyor. Kişisel bazı bilgilerin dışında kaç numaralı hangi tren, nereden nereye gibi bilgileri içeren bu formlar doldurulduktan sonra gişe önünde sıraya giriliyor. Ancak tüm merkez tren istasyonlarında yabancılar için ayrı başvuru bürosu ya da gişesi yer alıyor. Hintlilere ait gişeler müthiş kalabalık oluyor. Ben çok önceden, seyahat etmeyi planladığım trenleri belirlemiş olduğum için formları kısa sürede doldurdum ve biletlerimi aldım. Trenlerde yakın tarihli yolculuklar için yer bulmak genellikle zor olabiliyor. İstasyondan çıktıktan sonra yine aynı yolları izleyerek geri döndüm. MI Road'da birçok restorant var ama ben Jaipur'da genellikle Mc Donald'sı tercih ediyorum.

Ertesi günü yine serin ve yağışlı bir hava vardı. Tekrar Pink City'e ama bu kez farklı bir bölgeden gittim. MI Road'ı bu kez doğuya doğru yürüyerek Pink City'in Ajmeri Gate girişine, oradan da New Gate'e gelip girdiğim bölgede uzunca bir süre dolaştım. Pink City'den New Gate tarafından çıkınca tam karşıda uzanan meşhur Ram Niwas bahçelerine gittim. Ancak bu gezim pek kısa sürdü. Çünkü bu güzelim yeşilliklerde, en kötü koşullarda yaşam savaşı veren insanlar ve onların çevreye vermiş olduğu tahribat vardı. Yarın öğlen saatlerinde Pushkar'a gidiyorum.



Jaipur'da Pink City'nin kapılarından biri olan Chandpole Bazaar kapısı

 Chandpole Bazaar

 Satıcı yemek hazırladığı tezgaha oturarak işini yapıyor

 Pink City

MI (Mirza İsmail) Road'dan görüntüler
 

  Jaipur'un önemli simgelerinden biri olan Hawa Mahal





Ram Niwas Bahçeleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder