Sayfalar

12 Aralık 2010 Pazar

16 Jodhpur

29.11.2010  
Ajmer-Jodhpur

Sabah erkenden kalktım. Pushkar'dan ayrılma vakti geldi artık. Çantalarımı yüklendiğim gibi doğru otobüs durağına gittim. Burası otele 10-15 dakikalık yürüme mesafesinde. Buradan ilkin Ajmer'e, oradan da trenle Jodhpur'a gideceğim. Yarım saatlik beklemenin ardından yanları ve üzeri tahtadan yapılma küçük otobüsümüz kalktı. Yarım saat kadar süren bir yolculukla Ajmer'e geldik. Araçtan indikten sonra rikşaya filan binmeden tren istasyonuna kadar yayan yürüdüm. Amacım bu yolla hem kenti tanımak hemde tasarruf etmekti. Yol bir saat kadar sürdü. İstasyonda büyük sırt çantamı Clock Room denilen emanet bürosuna bıraktım ve tekrar şehri gezmeye çıktım. İki saat süren bu gezide bir yandan da yemek yiyebileceğim uygun bir lokanta aradım ama bulamadım.  Bisküvi ve meyva suyuyla yetineceğim artık.

Trenin kalkmasına 45-50 dakika kala 2 nolu perona geçtim. Trenin orada durduğunu gördüm. Goa'ya kadar yapacağım tren yolculukları için biletlerimi, AC 3-tier dedikleri bir üst klastan almıştım. Kalan yolculukları biraz daha iyi koşullarda yapmak istiyorum. Neyse yerimi buldum ve yerleştim. Hindistan'da trenler numaralarla adlandırılıyor ve aynı hat üzerinde aynı numaralı çok sayıda tren karşılıklı seferler yapıyor.

Bindim ama bir tuhaflık var gibi. Bazı yolcular yatmışlar uyuyorlar. Kuşkulanıp yanımdakine sordum. Adam bu trenin Jodhpur'dan gelip Ajmer'den ileri gidecek olan tren olduğunu söylemesin mi. Tam da bu sırada trende hareketlendi. Çantaları kaptığım gibi o daracık koridordan çıktım. Önüme çıkan bir iki kişiye de çarparak kendimi trenden dışarı attım resmen. Tam filmlik bir sahne oldu yani. Çok seri hareket ettiğim için tren daha hızlanmadan kurtulmuş oldum. Neyse biraz tozla paçayı kurtardıktan sonra gelen doğru trene bindim. Sonunda 5.5 saat süren rahat bir yolculuktan sonra Jodhpur'a geldik.

Jodhpur'da kalacağım yeri de daha öncekilerde olduğu gibi http://www.hostelworld.com/ sitesinden belirlemiş ve rezervasyonumu yaptırmıştım. İlk tercihim ekonomik, ucuz yerler olması. Amar Niwas Guest House. Hemen ünlü Meherangarh kalesinin dibinde bir hostel. Bir rikşayla 1.5 km lik yolu trafik keşmekeşi yüzünden 45 dakikada alarak sonunda geldim ve oldukça sade olan odama yerleştim. Bir aile işletmesi. Kalabalık aile burada yaşıyor. Çok acıkmış olduğum için hemen restorantımız diyerek buyur ettikleri, çatıda yalnızca iki masadan oluşan yere çıktım. Bir thali istedim. Thali Hintlilerin milli yemekleri neredeyse. Hindistan'da yemekler öyle pek hazır olarak müşteri beklemiyor. Yemeği sipariş aldıktan sonra yapmaya başlıyorlar. Bu da zaman alıyor tabi. Neyse yarım saatlik bir beklemenin ardından iyi hazırlanan thali geldi. Benden başka bir Fransız çift var. İki gündür buradaymışlar. Yarın Udaipur'a gideceklermiş.  


 Ajmer'den bir görüntü

 Ajmer tren istasyonu

30.11.2010           
Jodhpur

Bizim otelci oldukça sempatik bir adam. Otobüs bileti de kesiyormuş. Yarın Udaipur'a gideceğim ama Jodhpur-Udaipur arasında tren olmadığından zorunlu olarak otobüsle gideceğim. Yol 6-7 saat kadar sürüyormuş. Bilet fiyatları da 150 rupi civarında ama 190 aldı. İtiraz etmedim artık. Sempatikliğinin sebebini şimdi daha iyi anladım. 
Bugün bütün gün Jodhpur'u yayan olarak gezeceğim. Hindistan'da gezi programımda yer alan yerleri uzun bir süre boyunca inceleyip araştırdığım için çok zorluk yaşamıyorum. 
Rajasthan eyaletindeki bazı kentlerin surlar içindeki tarihi yerleşim yerleri, yapılarının renkleriyle de ün yapmışlardır. Jaipur pembe, Jaisalmer altın sarısı ve Udaipur'da beyaz renkleriyle bilinirler. Jodhpur ise mavidir. Otelden çıktıktan sonra hemen yukarıdaki kalenin eteklerine doğru sokak aralarından yükselmeye başladım. Mavi renkli yapıları, daracık ve labirent sokaklarını aşarak kaleye girdim. Ancak erken bir saat olduğundan mı nedir, ortalıkta hiç kimse yoktu. Bu kadar ünlü bir kalenin mutlaka başka ziyaretçileri de olmalıdır düşüncesiyle bu girişin doğru yer olmadığına karar verdim. Bulunduğum yüksekçe yerden şehri biraz anlamaya çalıştıktan sonra tekrar ara sokaklardan aşağı indim. Jodhpur'un ünlü saat kulesinin bulunduğu meydana, çarşı içindeki yollardan devam ederek çıktım. Zaman ilerlemiş ve müthiş bir kalabalık heryeri doldurmuştu. Burası çok renkli bir şehir. Neyse bulunduğum yer, aynı zamanda Meherengarh kalesinin ana giriş tarafının hemen altındaydı. Yine Jodhpur'un sonu gelmez çarşıları içinden geçerek kaleye doğru yükselen araç yoluna çıktım. Yol döne döne yükseliyor. Yakın gibi duruyor ama git git bitmiyor. Havada oldukca sıcak bu arada. Derken bir motorsikletli durdu yanımda ve ısrarla da davet edince bindim. Adam kalenin girişinde bıraktı ve Hindistan'a geldiğim için ayrıca da teşekkür etti. Kalede isteyenlere ücreti karşılığında kulaklıkla verilen rehberlik hizmeti de var. Ben ücretsiz tarifeyi seçerek girdim. Oldukça kalabalık bir ziyaretçi topluluğu vardı. Muhteşem bir yapı. Çıktıktan sonra hemen bir km kadar aşağıda, bir anıt mezar olan Jaswant Thada'ya yöneldim. Giriş ücreti 55 rupi. Ama burası da görülmeye değer bir başka tarihi yapı. Öğlen olmuştu. Hem yorulmuş ve hem de acıkmıştım. Tren istasyonunun karşısında iyi birkaç restorant olduğunu öğrenmiştim. Dönüş yolunda kestirme yolları kullanarak istasyon civarına geldim ve Kalinga Otelin güzel restorantında bir pizza yedim.
Yemekten sonra yarın Udaipur'a gideceğim otobüsün nereden kalktığını öğrendim. Otobüs tren istasyonunun girişini tam karşıdan gören bir Hindu tapınağının önünden kalkıyormuş. Burası aynı zamanda birçok otobüs firmasının da hareket yeriymiş.
Yine yayan olarak otele döndüm. Daha başka gezilecek yerlerde vardı ama hem yorulmuştum hem de vakit geç olmuştu. Otobüs yazıhanesindeki adam, sabah 7 de orada olmam gerektiğini söylediği için çantamı geceden hazırlamam gerekiyor.  


 Meherengarh kalesi








 Mavi şehir Jodhpur

Jaswant Thada'dan görüntüler






 Eski şehrin sokaklarından görüntüler







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder