2 Delhi

11 Kasım 2010 Perşembe

İstanbul-Sharjah-Delhi

Airarabia havayollarının Sharjah aktarmalı Delhi uçağı tam saatinde kalktı. İstanbul’dan 00:35’de kalkan uçağımızla dört saatlik uçuşun ardından ve iki saatlikte zaman farkıyla 06:35’ de Sharjah’a indik. Delhi uçuşum hemen 07:40’da olduğundan transit yolcu işlemleri için zamanım çok azdı. Gidiş kapılarının önü çok kalabalıktı ama çaresiz ‘transfer desk’ kuyruğuna girdim. Saat hızla geçiyordu. Bir görevli uçuşun adıyla seslenerek Delhi yolcularını ön tarafa alınca bir koşturmayla birlikte kalkışa on dakika kala uçağa binebildim.

Kapılar kapandıktan sonra tam 50 dakika uçağın içinde bekletildik. Sonunda kalktık ve üç saat süren bir uçuşun ardından sisler altındaki Delhi’ye indik. Yolda hiç uyuyamadım. Bakalım bu durumda Hindistan beni nasıl çarpacak çok merak ediyorum doğrusu. Indira Gandi Havalimanı oldukça büyük bir yer. Ancak buradaki işlemlerim hiç ummadığım ölçüde çok çabuk bitti. Foreign Changes bürosundan 500 dolar karşılığında 20600 rupi aldım ve kendimi dışarı attım.  

Sis, havakirliliği, nemli hava, gürültü ne ararsan var. Ancak bunların hiçbirinden rahatsızlık duymadım. Bunda, uzunca bir süredir böyle bir ortama kendimi hazırlamamın payı olmuştur tabi. Pre paid (peşin ödemeli) taksileri sordum. Derme çatma bir kulübede gideceğin yere göre tarifede yazılı parayı ödedikten sonra binip gidiyorsun. Paharganj bölgesinde Smyle Inn Oteline gitmek için 300 rupi ödedim. İnternetten üç gecelik rezervasyon yaptırmıştım. Taksiler küçük ve kutu benzeri şeyler. Üstü başı kir içindeki bir sürücüyle yola koyulduk.

                                                  

 Havaalanından Paharganj'a giderken

 Paharganj

Sürücü sürekli birşeyler soruyor. Ben ise söylediklerini ancak tekrar ettirerek zorlukla anlayabiliyorum. Bu geziye hazırlanırken okuduğum gezi yazılarının çoğunda, bu sürücülerin türlü bahanelerle müşterilerini komisyon aldıkları otellere götürmeye çalıştıklarından bahsediliyordu. Bunu bildiğim için biraz mesafeli olmaya çalışıyorum. Derken bir yerde durduk. Kendisi indi yerine başka biri geçti ve tekrar yola koyulduk. Yoğun bir araç trafiği ve aralıksız çalan korna sesleri arasında ilerlerken, Paharganj'a gelmeden önce ve oldukça da uzakta olan Karol Bagh bölgesinde sık sık durup sözde adres sormaya başladı. Bu duruma tepki gösterince bu kez bir turizm firmasına yanaştı. Beni de içeri çağırdı. Buradakiler sözde benim otelin numarasını çevirdiler. Karşıdaki ses bana otelde yer olmadığını filan söylüyor. Bunun bir oyun olduğunu iyice anladım ve şoföre sert bir ifadeyle Paharganja gideceğimizi söyleyince ısrar ve oyun bitti. Doğru Paharganja ve otele geldik. 

                                                    

550 rupilik single bir oda. Bu fiyata kahvaltı ve internet dahil. Odada banyo ve televizyon var ancak dışarı açılan hiç penceresi yok. Ben bunu sorun etmiyorum.

Akşam Paharganj’da kısa bir tur attım. Tam bir kaos ortamı. Bu arada çok da acıkmıştım. Bir bisiklet rikşaya atlayıp 30 rupiye Connaught Place’e gittim. Janpat caddesinin başında yer alan Saravana Bhavana restoranta girdim. Rehber kitaplarda adı geçen bu yerde bir "masala dosa" yedim. Gerçekten çok güzeldi. 90 rupilik hesabı ödeyip çıktım. Bir bisiklet rikşayla da tekrar otele döndüm.